facebook Facebook | twitter Twitter | rss RSS | contact Contact | Coronavirus Live CoronaVirus Live | Radyo: Radyo |
Hosgeldiniz..
Konu: Kelkit | Kelkit'te Ermeni Zulmü, Mezalimi        Okunma Sayısı: 11351         Cevap Sayisi: 0

Üye Degilsiniz * ! Yada Giris Yapmadiniz.. * !   Forumdaki Tüm Özelliklerden Yararlanamazsiniz * !
Üye Olmayanlar Mesaj Yazamaz, Eklenti Indiremez, Mutlu Olamaz, vs.. |  Iki Saniyede * Kayit Olmak için Tiklayin

 Sayfa : 1   Yukari Git
  Yazdır  
           .:: Paylasmak Güzel'dir ::. 24 Şubat 2011, 13:08:58
a ∂ м ι η

| Paylasmak Güzel.. |
₪ Yönetici ₪
*****
Mesaj Sayısı: 61
Nerden: Tokyo
Aldigim
Tesekkürler:
74
Kelkit | Kelkit'te Ermeni Zulmü, Mezalimi


İsgal süresince Ermenilerin pek sesi çıkmaz. Bölge Ruslann hakimiyeti altındadır. Ne zaman ki Rusların çekilişi başlar. Rusların terk ettiği yerlerde artık Ermeni katliamı yaşanır. Türk ordusu gelinceye kadar Kelkitliler en korkunç günlerini yaşarlar..


22 Temmuz 1916 tarihinde Ruslann 4. Avcı Alayı sabahın çok erken saatlerinde Kelkit üzerine saldırıya geçer. O gün akşama kadar çok kanlı çarpışmalar olur. Akşama doğruda Kelkit düşer. Aksoğüt yani Germülü Köyünün düzlüğüne bir alay yerleştirilir. Yine bu köye her gün beş altısı birden inip kalkacak biçimde on tane de uçak yerleştirildi. Bu uçaklar kurtuluşa kadar keşif uçuşlarını hep bu köyden kalkarak yaparlar.

İşgal olur olmaz Rus komutanı Kelkit'te iki bildiri yayınlar. İlk bildiride bundan sonra Rus yasalarının uygulanacağı, ikinci bildiride ise, askerlik çağına gelmiş olup da Osmanlı ordusuna katılmamış yada katılıp da içerde kalmış olanlarının adlarını ve yerlerini bildirmeleri, muhtarlardan isteniyordu. Bu bildiriye uymayan muhtarlann da idam edilecekleri özellikle belirtiliyordu.
  
Rus ihtilalinden (Ekim 1917) sonra 18 Aralık 1917 tarihinde Erzincan Miitarekesi yapıldı. Bu anlaşmaya göre Ruslar, Doğu Anadolu' daki askerlerini çekmeyi kabul ettiler. Fakat Ermeniler bunu kabul etmediler. Kelkit'te büyük gaileler çıkarmaya başladılar.
  

Sidirge (Beşdeğirmen) Köyünden Şükrü Tural, bakınız o günleri nasıl anlatıyor:

"Gavur geliyor dediler, kulktık hazırlandık, malımızla davarımızla yollara çıktık. Ben 17-18 yaşlarında vardım. Yolda gavur önümüzü kesti, bir fizah çıktı, ortalık karıştı. Kaçma da kaçamıyoruz.. Bütün millet aç kaldı,başladık tarlalardan başak toplamaya. Başakları toplayıp dövüyoruz ve kavurga yapıyoruz. Gittik Sivas' a, yorganımız, bir şeyimiz yok. Çilelerden sonra köyümüze döndük. Döndük ama, od yok,ocak yok. Allah o kötü günleri bizlere bir daha göstermesin. Atatürk' iin sayesinde paşalar gibi yaşıyoruz."

Kelkit merkezden Hasan Turan ise o günleri şöyle anlatır:

"Biz mühacir olduk. Şeyran ile Kelkit arasında bütün göçlerimizi boşalttık. Ta Sivas'a kadar anamın çarşafının altında yatarak gittim. Sivas'ta 22 gün kaldık. Herkesin vesikası çıktı, bizim vesikamız çıkmadı. Bu çok acıklı bir durumdu. Gittim dedim ki bizim de vesikamızı verin gidelim, veremeyiz dediler. Günlerce iaşe almak için bekledik. Çok zorluklar çektik, ama Cenabı Allah öldürmedi."


Ermeni çeteleri bölgemizde vahşetle köyleri ve kasabaları basarak halka zulmetmeye başlamışlardı. Özen,Ünlüpınar, Karaçayır, Söğütlü, Gümüşgöze, Çambaşı ve bazı köylerimizdeki yerli halk Rus istilasına karşı çekilmedi. Özen Köylüleri hicret ederken Yaglidereli Yusuf Ağa, yollarını çevirir, düşman kuvvetlerinin çok yakında olduğunu söyler. Geri dönerken Yılanlı BayIirlarında dört şehit verirler.
  
Rus işgal kuvvetleri bölgeye girdiklerinde birçok erkeğin, namusları paymal olmasın diye, cephelere giderken hanımlarını vurduklan bile söylenir.
  
Tarihin en karanlık günlerini yaşıyordu Kelkit'imiz. Kelkitliler yaz ortasında, ekinlerini ve ürünlerini bağlarında bahçelerinde bırakarak göc ettiler.
  
Yorgun ve sabır yüklü gıcırdayan kağnılar yollara dökülmüştü. Bölgede Ermenilerin yaptıkları yagma. katliam ve cinayetler anlatılacak gibi değildir. Kelkit'te Küçükcamii'ye Müslümanlan yakmak üzere doldurduklarını dedelerimizden, ninelerimizden defalarca dinledik.
  
Yılanlının Bayırı'ndaki çukurlara Kelkitlilerin doldurularak öldürüldüğü yine bizlere aktarılan bilgiler arasındadır.
  
Açlık, perişanlık,öksüzlük hemen hemen umumiydi. Dağların çarnlı yollarında köylerini ve anaların aramak için dolaşan garip, ayakları çarıklı talihsiz çocuklar; ihtiyar büyüklerini merkeplere bindirmiş, sarp yolları tırmanan aclıktan yol kenarlarına yatarak tarlalar içinde bir lokma ekmek için dilenen kadınlar görülüyordu.
  
Halk müteessir ve perişandı. Çarşıda dolaşanlar yalın ayak, yüzleri yanmış zavallılardı. Dükkanların çoğu kapalıydı. Dükkanlarda halkın iaşesini temin için ot satılıyordu. Açlık, kimsesizlik, perişanlık bölgemizde hemen hemen umumiydi.
  
Nihayet Kelkit, Halit Paşa ve komutasındaki Türk kuvvetlerince 17 Şubat 1918 tarihinde kurtarılmıştır.




  *
  E-Gönder

 Sayfa : 1   Asagi Git
  Yazdır  
 
Gitmek Istediğiniz Yer:  



Yukari Git
^^   Hosgeldiniz..   Istiklal Marsimiz..

WWW.YUMAYUM.COM © 2007
Powered by SMF ~ © 2006-2015, Simple Machines
© Tüm Haklari Ali Baba ve Kirk Haramiler'in Büyülü Magarasinda Saklidir. ©
Google Tags  | URL List
Sitemap 0 1 2 3 4 5
Son Konular | Son Mesajlar

PageRank